İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti ve Agora Tiyatrosu Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, dünyanın kent merkezindeki ‘en büyük antik dönem agorası’ olarak bilinen Smyrna Agorası’nda sivil bazilikanın bodrum katında yer alan ve M.S.
İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti ve Agora Tiyatrosu Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, dünyanın kent merkezindeki ‘en büyük antik dönem agorası’ olarak bilinen Smyrna Agorası’nda sivil bazilikanın bodrum katında yer alan ve M.S. 3’üncü yüzyılda çizilen 21 gemi grafitisinin, İzmir’in tarihi liman kenti oluşunun en somut belgelerinden olduğunu söyledi.
İzmir’de Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi adına yürütülen kazı çalışmaları ile dünyanın kent merkezindeki en büyük antik dönem agoralarından biri olan, 2 bin 500 yıllık tarihe sahip Smyrna Agorası’nda; ticari ve adli bir yapı olan sivil bazilikanın bodrum katında 21 adet gemi tasviri yer alıyor. M.S. 3’üncü yüzyılda çizilen gemi grafitileri, tarihe ışık tutuyor.
TASVİRLER DÖNEMİN GEMİLERİNE DE IŞIK TUTUYOR
Bu grafitilerin İzmir’in önemli bir liman kenti olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çeken İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, “Bu gemiler, İzmir’in önemli bir liman kenti olduğunu işaret ediyor. Kentin kurucuları İzmir’in önemli bir kent olarak büyümesinde ve bugüne kadar gelmesinde liman olanaklarını göz önüne alarak bu kenti inşa ettiler. Gemi tasvirleri bize gemi teknolojileri açısından da yardımcı oluyor. Dönemin gemilerinin nasıl olabileceği konusunda buradaki tasvirlerden yola çıkarak gemi teknolojilerine ışık tutan yelken formları, gemi boyutları ve tipleri gibi özellikleri bu tasvirlerde görme imkanı var” dedi.
‘BİR KISMI BOYAYLA BİR KISMI KAZIMA ÇİZGİLERİ İLE YAPILDI’
Büyük İskender’den sonra bugün Konak ilçe merkezinin bulunduğu alanda yepyeni bir İzmir kenti inşa edildiğini anlatan Doç. Dr. Ersoy, “Bu kentin yerinin seçiminde liman koşullarının önemi söz konusu. Bu çerçevede o günün plancıları, İzmir’in Akdeniz ve Ege ticaretine katılımını sağlayabilmek için liman olanaklarını araştırdılar ve uygun buldukları bu noktada yepyeni bir kent inşa ettiler. Smyrna Antik Kenti’nin merkezinde birçok kamu yapısı bulunuyor. Bu kamu yapılarından bir tanesi de hem adli hem ticari özelliğe sahip olan ‘sivil bazilika’dır. Burada onlarca duvar yazısı var. Bunlardan en ön plana çıkanı 21 adet gemi tasviridir. Bu gemilerin bir kısmı boyayla bir kısmı kazıma çizgileri ile yapılmış” diye konuştu.
‘İZMİR, UNESCO KALICI KÜLTÜR MİRAS LİSTESİ’NE GİRME HAZIRLIĞI İÇİNDE’
Duvarlarda savaş gemilerinden çok ticari gemilerin tasvir edildiğini söyleyen Doç. Dr. Ersoy, “Buradaki gemiler, M.S. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü yüzyılda Akdeniz’de ticari sefer yapan gemilerdir. Mısır’daki, Kuzey Afrika’daki malzemeleri, Ege’ye ulaştıran gemilerdir. İzmir, UNESCO Kalıcı Kültür Miras Listesi’ne girme hazırlığı içinde. Bugün de Akdeniz’in önemli bir liman kenti olan İzmir için ‘İzmir Tarihi Liman Kenti’ teması seçildi. Antik döneme dönük olarak bu temayı somut olarak işaret eden en önemli bulgular bu duvarlarda yer almakta. 2020 yılında İzmir UNESCO Geçici Liste’ye kabul edildi. Şimdi İzmir’in kalıcı listeye girmesi için dosya hazırlanıyor. Yönetim alanı sınırı belirlendi, alan başkanlığı teşkil edildi, danışma ve eşgüdüm kurulları oluşturuldu. Halen yönetim planı hazırlanıyor. İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer STK’ların katılımına ek olarak bizler de Smyrna Agorası’nda ve Smyrna Tiyatrosu’nda akademik çalışmaları sürdürerek İzmir’in görünmez olan arkeolojik mirasının üzerindeki örtüyü kaldırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA